Evet, genel itibarı ile Jinekomasti nedenine yönelik tedavi yöntemi değişiklik göstermektedir. Başlıca halk arasında söylendiği gibi açık veya kapalı ameliyat teknikleri vardır. Açık ameliyat meme başı etrafında yerleşim gösterecek bir kesi ile yapılan ve daha çok içerideki meme dokusunu çıkarmayı hedefleyen bir yöntemdir. Kapalı yöntem ise küçük deliklerden içeriye sokulup yapılan Lipoakşın işlemdir ki bu yöntem genellikle yağ dokusu fazlalığını almak amacı ile kullanılır.

Yukarıda da belirttiğim üzere nedene yönelik tedavi yöntemini seçmek her zaman için hasta mutluluğu için en kilit noktalardan biridir. Açık yöntem yani kesilerek yapılan yöntem ve kapalı yöntem yani küçük deliklerden yapılan liposakşın işlemi arasında farklar mevcuttur. Açık yöntem yani kesilerek yapılan yöntemde oluşacak izin gizlenmesi amaçlı iz meme başının etrafına yerleştirilir. Bu yöntem ile eğer varsa deri fazlası da alınabilir. Kapalı yöntem yani liposakşın iz açısından çok daha az iz bırakan bir yöntemdir. Memelerin büyüklüğüne göre 2 veya 3 adet 0.5 cm lik kesi izleri kalmaktadır. Kapalı yöntem yani liposakşında amaç dokunun bir kanül ile parçalanarak dışarı alınmasıdır. Deri dokusu ile kas dokusu arasındaki dokular parçalanarak dışarı vakum yardımı ile alınır. 

Jinekomasti olan hastalarda yapılacak olan basit bir muayene ve de muayene bulgularını teyit edecek basit bir test ile ayrım çok rahat konur. Basit test dediğim şey Memem Ultrasonudur. Ultrason ile meme dokusu ile yağ dokusu oranları ortaya konur. Meme dokusunun mu Yağ dokusunun mu yoksa her ikisinin bir arada mı olduğu ortaya konacaktır.

Yukarıda birkaç defa belirttiğim üzere yağ dokusunun fazla olduğu durumlarda yapılacak olan Liposakşın yöntemi ile Jinekomasti tedavisinde ameliyat izi çok ama çok az olmaktadır. Bir kanül yardımı ile küçük deliklerden girilerek yağ dokusunun parçalanması ve sonrasında dışarıya doğru vakum yardımı ile alınması işlemi yapılmaktadır. Bu yöntemin en önemli kısmı ameliyat sonunda memelerin üzerine sıkı bir şekilde uygulanan korsedir.

Bu korsenin ana maçı kas dokusu ile deri dokusu arasından dışarıya alınan yağ dokusunun yerinde oluşan boşluğa dışarıdan bir baskı uygulayarak hem daha iyi iyileşmesini hem de olası bir kan veya vücut sıvı birikimin önlenmesidir. Korse 5-6 hafta süre ile takılmak zorundadır. Ağrı bu yöntem için çok önemli bir konu değildir. Korse bir şekilde baskı uygulayarak aslında hastanın ağrı duymasını da azaltmaktadır. Ameliyat ortalama 1 – 1.5 saat sürmektedir. Genellikle hastanede kalış gerekmemektedir.

 

Meme dokusunun çok fazla olduğunda tercih edilen bu yöntem de meme başının çevresinde bazen yarım ay bazen de daha geniş bir şekilde yapılan kesiden gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda eğer deri fazlalığı da var ise alınabilmektedir. Bir hasta gurubu vardır ki sadece bu yöntem ile tedavi edilebilir: aşırı kilo verme sonrası meme bölgesinde fazla sarkıklıkları olan hastalar. Bu durumda amaç uygun bir şekilde deri fazlalığının alınmasıdır. Bu durumlarda yara izi sadece meme başının etrafında olmamaktadır. Ameliyat ortalama 1- 2 saat sürmektedir ameliyat sonrasında her zaman olmamak üzere korse uygulaması yapılabilmektedir. Bir gecelik hastanede yatış çoğu zaman gerekmektedir.